Ege Berensel

Copyright 2007-2020
Built with Indexhibit

[TUR]

Panoptikum
12'/1995/Tek Ekranlı Video Düzenleme/Dijital Video/Siyah&Beyaz, 9. Ankara Uluslararası Film Festivali En İyi Deneysel Film Ödülü

Panoptikum, 1991 yılında ülkedeki ilk AVM'lerinden biri olan ve ilk gözetleme kamerası konulan Ankara Karum'dan ele geçirilmiş görüntülerle yapılmış bir buluntu film… İki asansör içi ve iki merdiven boşluğundan alınmış dörde bölünmüş bir ekrana yerleştirilmiş görüntülerde, asansörde birbirlerinin bakışlarına değmemek için gözlerini kaçıranlar, asansör aynasında kendine çeki düzen verenler ve bekleyenler gösterilir… Bu bekleme sürdükçe merakımız artar, sinemanın, gerilim filmlerinin asansör sahnelerinin öğrenilmiş bir klişesi olarak feci bir şey olmasını beklemeye başlarız ama hiçbir şey olmaz, hiçbir dramatik an gerçekleşmez… Diğer iki kamera genellikle boş merdivenleri gösterir, bir ara iki çocuk merdiven boşluğunda oyun oynar, bu bir süre sonra asansörle bir oyuna dönüşür, asansörün otomatik kapısını ayaklarıyla uzaktan açıp kapatırlar, çocuklar gözetleme kamerasında bir görünüp bir kaybolur… Salah Birsel’in Asansör üzerine bir denemesinde yazdığı gibi, asansörler yeryüzünün daha yukarısına, en yukarısına, dokuzuncu göğe, stratosfere çıkmak için bir modernlik alegoridir… Aşağıdakiler Fritz Lang’ın Metropolis’indeki gibi sürüler halinde dolaşmakta ve kendini yukarıya çıkaracak bir asansör beklemektedirler… Tabiki Panoptikum, Foucault’nun hapishaneleri karakterize etmek için formüle ettiği optik veya ışıksal bir düzeneğe gönderir bizi; sadece hapishaneler değil, fabrikalar, okullar, hastaneler ve sadece görünür olanı değil söylenebilir tüm fonksiyonları da kateden soyut bir makinaya işaret eder. Panoptizmin soyut formülü sadece “görünmeksizin görmek” olmayıp herhangi bir insan çokluğuna herhangi bir davranış dayatmaktır.

"O vakitler kameram, alacak param da yoktu, iki VHS göstericiyı birbirine paralel bağlayıp, sara tecrit hücresi görüntüleri, tıbbi görüntüleme imajları, ev filmlerinden buluntu filmler yapıyordum... Panoptikum Ankara Uluslararası Film Festivali ve Hamburg Low-budget Video Festivalinde en iyi deneysel film ödülü aldı... O zamanlar Ankara Uluslararası Film Festivali’nde ödül alan filmler TRT 2’de akşam 9’da festival sonrası ilk cuma günü gösterilirdi... filmi göstermeye başladılar, 12 dakikalık filmi 6 dakika sonra birden fark edip sonlandırdılar... Ülke gözetleme kamerası görüntüsü izlemişti 6 dakika boyunca... Bu bir video işi dolayısıyla devlet televizyonuna yapılmış ilk ve tek müdahaleydi... Alexander Kluge'nin ZDF'ye yaptıklarını o zamanlar bilmiyordum... Michel Klier'in 1983 yılında, bir Alman şehrindeki, hava alanları, metro istasyonları, büyük mağazalardan topladığı gözetleme kameraları görüntüleriyle yaptı 82 dakikalık Der Riese (Dev) filmini Paul Virilio'dan okumuştum..."